(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr
tmmobjfmo@hs01.kep.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
VANERCİŞEDREMİT DEPREMLERİ

VANERCİŞEDREMİT DEPREMLERİ

Deprem-Yer-Yapı ilişkileri, Depremin Mühendislik özelliklerinden sorumlu Oda olma bilinciyle, TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak, Van Depremini incelemek üzere JFMO Yönetim Kurulu ile Bilim Kurulumuz yerinde incelemelerde bulunmuştur.

Teknik Bilgiler;

  1. 23 Ekim 2011 günü olan deprem ülkemizin sayılı büyük depremlerinden biridir.

  2. Bu depremin olacağı, başdanışmanımız ve üyemiz Sayın Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan‘ın "Türkiye ile İstanbul‘da Depreme Çözüm" kitabının 35. sayfasında "Türkiye‘de deprem beklenen 33 yer" arasında Van - Erciş Depremi olarak sayılmıştır.

  3. Ayrıca, beklenen depremin olası büyüklüğü de  Mw= 7,3 olarak, "Türkiye‘nin İl İl, İlçe İlçe Deprem Belgeseli - Türkiye Deprem Çekincesi Haritasında" (2010) belirtilmiş,

  4. Depremde en çok yıkım görecek yer olarak, kırmızı renk ile "Türkiye‘nin Deprem Bölgelendirmesi" (2005) haritasında Van ile Erciş olarak belirtilmişti.

  5. Artçı deprem algılamalarının, Van Gölü doğu kıyısı boyunca K35D doğrultusunda uzanması, olası kırığın Van Gölü içinde uzanabileceği kuşkusunu yaratarak, Erçek Gölü kuzeyinden geçen olası "Kırık Düzlemi" çalışmalarına kuşkuyla bakılmasına neden olmuştur.

  6. Yapılan ön jeofizik ile Yer-Yapı-Deprem Etkileşimi çalışmaları; 7,2‘lik depremin,

    a. Yer Yorulması; Yerin taşıma gücü, depreme dayanıklığını bozmuş, yerin esneme değerlerini düşürmüş, yeni gelecek depremlere karşı gücünü azaltmıştır.

    b. Yapı Yorulması; Benzer biçimde, temeliyle yere tutunan, buradan aldığı deprem dalgalarını üst yapıya dağıtan yapıların, betonarme taşıyıcı bileşenlerde oluşturduğu kılcal çatlaklarla "Yapı Yorulmasına" neden olmuş, oluşan her artçı deprem ile gerek yer, gerekse yapıda kılcal çatlaklar önce çatlak birleşmelerine, sonra kırıkcıklar oluşmasına, sonrada olan M=5-5,6 gibi orta büyük tetiklenmiş depremlerle Yer ile Yapının göçmesine neden olmuştur. Oysa, KB-GD uzanımlı, ucu Van Gölü‘nde uzanan Gevaş kırığının neden olduğu M=5,6‘lık depremin gücü M=7,2‘lik ana depremin yalnızca 251‘de biridir.

  7. M=5,5 ile 5,6‘lık depremden 10 gün önce Van‘da yapılan basın toplantısında,

    a. 10 Kasım 2011 gününe dek yoğun depremcik ile 5 ile 6,2 arasında deprem etkinliğinin, 70 km yarıçaplı bir alanda yer alan, Van Gölü‘nü saran tüm kırıklarda sürebileceği uyarılmıştır.

    b. Ayrıca, Van Gölü içinde K35D doğrultulu etkinliğin, tıpkı Gölcük-Düzce benzeri sürdüğü de uyarılarak ülke yöneticilerinin bu konuya odaklanması vurgulanmıştır. Göl içinde "Deniz Jeofiziği" Yüksek ayrımlı yapay sarsım yöntemiyle kırık işleyişi çalışmalarının ivedi olarak başlatılması siyasi erkten istenmiştir.

  8. Van Gölü içinde bu uzanımın kuzey ile güney uçlarında depremcik öbeklenmesi vardır.

    a. Bu uzanımın kuzey ucu olan Erçiş Kırığı-Muradiye güney kesiminde,

    b. Güney depremcik oğullaşması ise "Çarpanak, Adası-Akdamar Adası-Edremit üçgeni batısında olduğu görülmektedir.

    c. Bunun anlamı; bu uçlara yakın kesimde henüz boşalmayan bir gerginlik baskısı olduğu, bu uçlara yakın yerlerde, ikincil kırıkların irkitim ile tetiklemeyle, orta-büyük depremler türeterek yürüyüp, yorulmuş yer ile yapılarda aşırı yıkım oluşturabileceğidir. Kuzeyde olabilecek böyle bir deprem Erçiş‘teki yapılarda Van‘dan daha büyük bir çığım (hasar) yapması şaşırtıcı olmaz.

  9. Bölgede, gerginlik bugüne dek olan depremlerle henüz boşalmamıştır. Depremlerin M=6,2‘ye varabilecek artçı ya da tetiklenmiş, irkitilmiş depremlerle, komşu kırıklarda sürebileceğinden korkulmaktadır. Kükremenin durulması için beklenen süre, 12 ay dolayındadır. Ancak, artçı ile irkitik depremler seyrelerek sürecektir.

  10. M=5,6‘lık deprem M=7,2‘lik depremin yalnızca 251‘de biridir. M=7,2‘lik depremin yeri yamultması 2,4 metre olmuş, deprem 29 saniye sürmüştür. 5,6‘lık depremin yamultması ise 2,2 metre olmuştur. Kırık boyu ise 7,2 için 57 km, 5,6 için 11 km olarak kestirilmiştir. 5,6 için atım 0,2 metre olmuştur.

  11. 7,2‘lik depremin 1/251‘i olan 5,6‘lık depremin Van‘da etkili olmasının başlıca nedenleri,

    a. Deprem odağının göreceli yakın olması (17 km),
    b. Sığ olması,
    c. Van‘ın yorulmuş çökel yersel birimlerinin jöle gibi sarsıntılarda aşırı çalkalanması, sarsıntıları büyütmesi,
    d. Yapıların yorulmasıdır.

  12. Sorgulama.

  13. Birinci ile ikinci depremden yıkımların başlıca nedenleri,

    a. Bayındırlık ve İskan Bakanlığının çıkardığı yönetmeliklerle "Yerinceleme çalışmalarında", deprem-yer-yapı ilişkisini tanımlayan tek bilim dalı olan jeofiziğin, Van Belediyesinin jeofizik çalışmaları, 2010‘a dek yapılarda istememekte ki ısrarı. Benzer bir çağ dışı uygulamada Bursa Büyükşehir ile Isparta Belediyelerince de sürdürülmektedir. Bu gibi Belediyeler Yönetmelikleri uygulatmayarak cinayete teşebbüs suçu işlediklerinden haklarında Cumhuriyet savcılarınca dava açılması gerekir.

    b. Benzer biçimde 2003‘de yasayla çıkan "Yapı Denetim Yasası"nın neden 8 yıl gecikmeyle bu yıldan başlamak üzere uygulanmaya başlandığı Van Belediyesine sorulmalıdır.

    c. Deprem yapı temeline yerden gelirken, yerden sorumlu "Jeofizik Mühendislerinin" neden yapı denetim yasasında yer alamadığı yasa koyuculara sorulmalıdır.

  14. Öneriler,

    a. Yer-Yapı-Deprem inceleme çalışmaları Jeofizik-İnşaat Mühendisleri ile Mimarla birlikte ivedilikle başlatılmalıdır.

    b. Yapı izni (ruhsatı) eki olan statik projelerin hazırlanmasına temel olacak "Yerinceleme" bildirgeleri 2008 yılında yayımlanan "Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği‘ne" uygun olarak hazırlanmalıdır. Bu Yönetmelik gereği dinamik esneklik dirençleri ile yerin dayanımı, taşıma gücü, yer altı suyu varlığı, yer altı yapısı, deprem bölgelemesi, yer kırıklarının yürüyüşleri, oturma, sıvılaşma ile yer kaymalarının boyutları gibi yer-deprem-yapılaşma özellikleri Jeofizik Mühendislerince belirlenmelidir.

    c. Yeni yerleşim alanlarının belirlenmesinde, imar planına altlık oluşturan jeofizik- jeolojik-jeoteknik çalışmalar yapılmalı, evlek(parsel) ile ada ölçeğinde tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya izin verilmemelidir. Afet çekincesinin azaltılmasında önemli bir yeri olan yerel yönetimler uygulama ile denetim görevlerini yerine getirmelidirler.

    d. 4708 sayılı Yapı Denetimi Yasası‘nın yeniden ele alınması, ticarileştirilen yapı denetim uygulaması yerine, Meslek Odalarını sürecin içine alan uygulamanın benimsenmesi gerekmektedir. Yapı Denetimi içinde jeofizik mühendislerinin görevi yer ile laboratuar deneyleri ile sınırlı olmamalıdır. Jeofizik Mühendisleri Yapı Denetim Kuruluşları ortağı olarak, toprak laboratuar deneyleri, jeoteknik çalışma ile yapıda hasarsız jeofizik incelmelerle ilgili proje müellifi ve denetçisi olmalıdır.

    e. Bakanlıkça yayınlanmış ilgili yönetmelik ile bilimce kanıtlanmış çalışmalara uygun olmayan yer inceleme bildirgeleri dikkate alındığı sürece ya da hiç yapılmaması nedeniyle bu tür depremler her zaman afete dönüşecektir.

    f. Depremlerin kırana(felakete) dönüşüp büyük acıların yaşanmaması için sağlıklı, güvenli yapı üretimi konusunda yasaların uygulanması sağlanmalıdır. Gerekli önlemler alınmalıdır. Verilen sözler yerine getirilerek kentsel değişim-dönüşüm projesine bir an önce başlanmalıdır.

  15. Jeofizik Mühendisleri Odası Olarak Nasıl Yardımcı Olabiliriz

    a. Ayrıntılı çığım (hasar) belirleme çalışmalarında yer yorulmasını belirlemek üzere yapılaşma jeofiziği ile yapı gereçleri ile taşıyıcıların dayanıklılığını incelemek üzere inşaat mühendisleri ile mimarlarla birlikte eşgüdümü sağlayabiliriz.

    b. Van Gölü içinde kırıkların yerleri ile işleyişi konusunda jeofizik çalışmalarla eşgüdüm sağlayabiliriz.

    c. Van ile Erciş‘in kentsel dönüşümünde yer seçimi ile statik hesaplarda kullanılması gereken deprem dayanıklılık özelliklerinin ölçülmesini sağlayabiliriz.

    d. Bundan sonra olacak depremlerin kestirilmesi için bilimsel araştırmaları örgütleyebiliriz.

    e. Halk ile siyasilerin deprem konusunda bilgilenmesi için danışmanlık yapabilir, toplantılar düzenleyebiliriz.

    f. İlgili yasa ile yönetmeliklerin iyileştirilmesinde bilimsel katkılarda bulunabiliriz.

Saygılarımızla.

Metin ALTAY - TMMOB JFMO Yönetim Kurulu Başkanı
Tuncay Arif KAYMAZ - TMMOB JFMO Yönetim Kurulu II. Başkanı
Prof. Dr. Ö. Ahmet ERCAN - TMMOB JFMO Danışmanı
Prof. Dr. Ali Osman ÖNCEL - İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi

Okunma Sayısı: 3114