KIYI TALANI ÇEVRE KADAR MİLLİ GÜVENLİK İÇİNDE TEHDİT`
Yüceer, `Denizle yapılaşma arasında en az 100 metre mesafe olması lazım. Ancak denize sıfır turizm işletmeleri, özel siteler ve kamu tesisleri var. Bu durum kuş yollarının değişmesine, denizdeki ekosistemin bölgeden uzaklaşmasına sebep oluyor.` dedi. Prof. Dr. Yüceer, kıyı talanının milli güvenlik boyutunun olduğunu savunarak, denize belli mesafede yapılmayan yapıların sahil güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. Türkiye Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ise 1980`li yılların başında çıkarılan Turizm Yasası`nın her bölgeyi kapsamadığına dikkat çekerek, bu durumun kıyı talanını artırdığını ileri sürdü. Durak, `Ege ve Akdeniz sahillerine 50-100 dönümlük ormanlık alanlara yüzlerce turizm tesisi yapıldı. Bu tesisler orman varlığını artırdı. Ancak, Doğu Akdeniz`de Adana, Mersin kıyıları turizm teşvik kapsamına alınmadı. Buralarda `yap-sat` denilen denize sıfır binlerce daire yapıldı. Bunlar da denizin kumunu, kıyının ormanını yok etti, atıklarını denize dökerek, denizi kirlettiler.` dedi. Jeofizik Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Melih Baki de kıyıların yüksek katlı binalarla çevrilmesine deprem ihtimali ile yaklaştı. Baki, denize sıfır, çoğu denizin doldurulması ile yapılan 10-15 katlı binaların şiddetli bir depremde yıkılacağını ve Yolava`daki manzaranın ortaya çıkacağını söyledi. Çevre ve Orman Bakanlığı`nın çevre raporuna göre; Akdeniz`in doğu ve güney kıyılarında turizm ve ikinci konut alanları çevreyi yoğun bir şekilde tehdit ediyor. Yapılaşmalar kıyı talanının yanı sıra biyolojik kaynaklara da zarar veriyor. 2006-12-25 Zaman