(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr
tmmobjfmo@hs01.kep.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU

ÇÖMLEKÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM

                            ÇÖMLEKÇİ KENTSEL DÖNÜŞÜM ŞUBE GÖRÜŞÜMÜZ

 

Eskiyen ve özelliğini kaybetmiş kent bölgelerinin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilmesi konut alanları, ticaret alanları,  turizm, kültür alanları ve sosyal donatı alanları oluşturulması ve deprem risklerine karşı tedbirler alınarak kentin tarihi kültürel dokusunun korunarak yenilenmesine ilişkin kentsel dönüşüm tasarısının basında çıkan haberlerden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nca hazırlandığı ve kısa sürede yasallaşacağı anlaşılmıştır.

 

Kentsel dönüşümün gerçekleşmesine yönelik yer seçimi ve deprem riski belirlenmesi çalışmalarının Jeofizik Mühendisleri‘nin uzmanlık alanına girmesi nedeniyle hazırlanacak taslak üzerinde görüş verme zorunluluğu doğmuştur. Ülke düzeyinde deprem hasarını en aza indirmek amacıyla, depremlerin mekanik özelliklerinin, yerel zemin koşullarının, farklı ölçeklerde incelenerek tanımlanması; buna göre ülke, bölge ve kent planlanmasına yönelik haritaların yeniden üretilmesi ve periyodik olarak beş yılda bir güncellenmesi gerekmektedir. Bu tür çalışmalar, bir bölgede veya yerleşmede meydana gelebilecek deprem sırasında oluşacak ileriye yönelik olarak yapılaşmada alınacak önlemleri belirleyebilmenin olduğu kadar, mevcut yapı stokunun değerlendirilebilmesi için de gereklidir.

 

Makro bölgeleme haritaları, ülke, bölge, ait bölge ve nazım imar planı ölçeğindeki planlamaları; mikro bölgeleme haritaları ise, başta mevcut yapı değerlendirmeleri dahil, kentsel iyileştirme ve imar planlamalarını yönlendirici belgeler olarak algılanmalıdır. Gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarda bu doğrultudadır. Değerlendirmede makro sismik verilerle yapılan deprem tehlikesi haritalarının kullanılması, kaba bir yaklaşım sayılır ve büyük ekonomik kayıplara yol açar.

 

Depremlerde yerleşim merkezlerinde aynı özellikteki zemin üzerine aynı malzeme, aynı proje ile ve aynı kişiler tarafından inşa edilmiş olsalar bile bazı binaların ağır hasarlı veya orta hasarlı, yanındaki veya civarındaki binalarda hiçbir hasarın olmadığı görülür. Bu durumun yer içi heterojen zemin özelliklerinin sismik dalgaların yayılım yollarını etkilemesiyle oluşan zemin sarsıntı genliği, ivmesini ve müddetini büyütmesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir Bu araştırmacıların bulgularıyla risk arz eden ağır hasta mevkilerini önceden belirlemek için büyük bir deprem beklemeye gerek olmadığı sonuna varmışlardır.

 

Ülkemizde yapılan uygulamalarda Deprem Tehlikesinin gösterdiği makro bölgeleme haritası, yani ‘ Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası‘ndan ‘ binaların yapı tasarımı için gereken etkin ivme katsayısının seçimi yapılabilmektedir. Fakat kullanılan veriler bölgesel ve makro ölçekte olmasından dolayı yerel ölçekte yapılacak binalarda risk arz etmektedir. Kentsel dönüşüm çalışmalarında bu sakıncaları ortadan kaldırmak amacıyla yerleşim birimleri bazında ivme katsayısının belirlenmesi gerekmektedir.

 

Kentsel dönüşüm olarak yapılacak alanlarda sismik dalga enerji kapanlarının ve sismik dalga odaklanmalarının oluşabileceği potansiyel mevkilerinin en az 100 metre derinliğe kadar taban kaya özelliği ve taban kaya topografyasının ve yanal değişimlerin saptanmasını içerecek şekilde, mikro bölgeleme yapılarak imar planlarına altlık olarak kullanılmak üzere mikro sismik tehlike haritaları üretilmelidir. Sismik tehlike haritalarında yerel bazda yapılar için kullanılacak ivme katsayıları, zemin büyütme haritaları, zemin hakim titreşim periyodu haritaları, yerel zemin sınıfı haritaları ( Vs30 ) , deprem tehlike haritaları , potansiyel sıvılaşma haritaları , aktif fay etki alanları , eğimli yamalarda heyelan olasılığı irdelenmesi , sismik yüzey dalgaların ( Rayleighwave ) genliklerinde ki değişim boyutu sismik hız modelinin elde edilmesi , vb çalışmalar yer almalıdır.

 

Mikro bölgeleme çalışmaları zeminlerin olası depremlerde beklenen davranışlarının ayrıntılı biçimde tanımlandığı, dolayısıyla planlamayı yönlendirici belgelerdir. Bu haritaların ölçeği, planlamanın niteliğine göre 1/2000 ile1/ 1000 arasında değişebilir. Bu nedenle, mikro bölgeleme etütleri eksik ve sakıncalıdır. Hukuki sorun yaratır. Kentsel dönüşüm tasarısında sismik tehlike çalışmaları ve riskin belirlenmesine yönelik jeofizik etütleri söz konusu çalışmaları içerecek şekilde yerini almalıdır.

 

Kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacak binalar tespit edilirken veya yıkma kararı alınırken Bilindiği gibi mevcut binalarda ve yeni yapılacak bina yapım süreçlerinde ve Ağır hasarlı kararı veya yıkılması istenen binalarda tahribatsız incelemelerde tamamen jeofizik teknikler ve aletleri kullanılmaktadır. Yapı malzemelerinin jeofizik metotlarda incelenmesi konusu ayrıca jeofizik mühendisliğinde bir uzmanlaşma konusudur. Bu kapsamda yeni yapılacak ve mevcut binaların deprem erki ve çekince tehlikesi yönünden testi, betonun deprem parametreleri cinsinden dayanımı, homojenliği ve nem durumu, demir donatıların yerleri, çapları korozif özellikleri tespit edilmesi gerekmekte iken, bu konuda yetişmiş eleman konusu gereği jeofizik mühendislerinin dışında ( yapı jeofiziği ) yetişmiş eleman yoktur. Tahribatsız incelemeler bugün piyasada tamamen jeofizik mühendislerine yaptırılmaktadır. Fakat yapı denetimde konuyla ilgili teknik eleman olmadığından yeterli denetim yapıldığı söylenemez. Yapı denetim kuruluşlarında jeofizik metotlara dayanan tahribatsız incelemeyi yapacak mühendis bulunmamaktadır.

 

Jeofizik mühendisliği hasarsız yapı inceleme uygulamalarının binalarda veya mühendislik yapılarında yapılacak çalışmalarda uzmanlık getirmesi yapının, depreme dayanıklılık , yapıyla ilgili önemli kararlar alınması can ve mal emniyeti yönünden önem arz etmesi bakımından jeofizik mühendisleri dışında ehliyetsiz kişilerce uygulanamayacağının ve ölçüm sonuçlarının ise birkaç jeofizik veri işlem aşamasından geçtikten sonra İnşaat Mühendislerine üzerinde değerlendirme yapması sakıncalı ve eksik olacağından kentsel dönüşüm çalışmalarında incelenecek binalarda tahribatsız incelemelerin konusu gereği jeofizik mühendisleri tarafından yapılarak bu eksikliğin giderilmesi gerekmektedir.

 

Yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda kentsel dönüşüme yönelik seçimde jeofizik etütlere dayalı mikro bölgeleme çalışmalarının yapılması ve hasarsız bina incelemelerinin ise uzmanlığı gereği jeofizik mühendislerince yapılması sağlanmalıdır. Görüşlerimizin Kentsel Dönüşüm taslağında değerlendirilmesi Jeofizik Mühendisleri Odamızdan taslak hakkında görüş ve öneri talep edildiğinde her türlü desteğe açık olduğumuzu belirtir çalışmalarınızda başarılar dileriz.

 

Saygılarımızla.

 

Okunma Sayısı: 1332