BİLİMİ TEKNİĞİ VE MESLEK ODALARINI YOKSAYAN BİR ANLAYIŞLA
ÜLKEMİZ MADENCİLİĞİNİN YÖNETİMİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
BİLİMİ, TEKNİĞİ VE MESLEK ODALARINI YOKSAYAN BİR ANLAYIŞLA
ÜLKEMİZ MADENCİLİĞİNİN YÖNETİMİ MÜMKÜN DEĞİLDİR
Ülkemizde 1980`li yıllardan bu yana uygulana gelen neoliberal ekonomi politikaları nedeniyle kamudan, bilimden ve emekten yana bir ulusal madencilik politikası oluşturulamamıştır. AKP iktidarının plansız programsız ne yaptığını bilmez anlayışı nedeniyle son 16 yıl içerisinde Maden Kanunu, bazı kişi veya gurupların istem ve çıkarları doğrultusunda tam 23 kez değiştirilmiştir.
Her Maden Kanunu değişikliğinden sonra, hem bakanlık bürokratları hem de madencilik sektörü tarafından yeni bir kanunun çıkarılması ihtiyacı tartışılmaya başlanmış ve bu durum keyfi bir kısır döngüye dönüşmüştür.
Bu durum 2019 yılında da yaşanmış, 28 Şubat 2019 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Maden Kanunu değişikliğinden hemen sonra, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETBK) tarafından yeni bir kanun değişikliği çalışmasına başlanmıştır. Bu kapsamda, 2019 yılı Kasım ayında sektör temsilcileri ile birlikte biz meslek odalarından da kanun hakkında görüş talebinde bulunulmuştur. Ancak olmayan bir taslak üzerinden görüş istenmiş olması ve mevzuat hazırlama tekniğine aykırı olan bu yöntem tarafımızdan eleştirilmesine rağmen, yine de maden kanunu üzerine görüşlerimiz Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü`ne (MAPEG) gönderilerek kamusal sorumluluğumuz yerine getirilmeye çalışılmıştır.
2020 yılı Haziran ayında "kanun taslağı" yerine "3213 Sayılı Maden Kanunu Uygulamasında Yaşanan Sorunlara İlişkin STK`lardan Gelen Öneriler Doğrultusunda Hazırlanan Çözüm Önerileri Çalışması" başlığı altında oluşturulmuş bir metin üzerine, madencilik sektöründe bir tartışma başlatılmış ve tüm sektör bileşenlerinden görüş ve öneriler talep edilmiştir.
Biz meslek odaları olarak; Maden Kanunu`nun genel ilkelerini de ortaya koyarak bu taslak metinle ilgili ayrıntılı görüş ve önerilerimizi süresi içerisinde konuyla ilgili kurum olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü`ne ilettik. Görüşlerin iletilmesinden sonra MAPEG tarafından, Odalarımızın da içinde olacağı, tüm tarafların katılımı ile konu hakkında ortak bir toplantı yapılacağı tarafımıza iletilmişti. Ancak, bu söylemlere rağmen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından 18-19 Ağustos tarihlerinde Kızılcahamam`da yapılan "Maden Mevzuatı İstişare Toplantısına" meslek odaları davet edilmemiştir.
Madenciliğin ana unsuru ve bilimin tekniğin temsilcisi olan meslek odalarının ve mühendislerin bu süreçte yok sayılması kabul edilebilir değildir.
Anlaşılıyor ki belirli çevrelerinin görüşleri doğrultusunda kapalı kapılar arkasında hazırlanan "Maden Kanunu" değişikliği kamuoyunun dikkatinden kaçırılmaya çalışılıyor!...
Meslek Odalarının ve mühendislerin yer almadığı bir kanun çalışmasının sorunlara çözüm üretmesi ve başarılı olması mümkün değildir.
Meslek Odalarının ve mühendislerin yer almadığı bir maden kanunu çalışmasının bilimden emekten ve halktan yana olması mümkün değildir.
Meslek Odalarının ve mühendislerin yer almadığı bir kanun çalışmasının madenlerimizin sömürülmesini engellemesi mümkün değildir.
Meslek Odalarının ve mühendislerin yer almadığı bir maden kanunu çalışmasının madenlerimizin yandaşa ve sermayeye peşkeş çekilmesini önlemesi mümkün değildir.
Bilimi, tekniği ve meslek odalarını yok sayan bir anlayışla Ülkemiz madenciliğinin yönetimi mümkün değildir.
Yenilenemez doğal kaynağımız olan madenlerimizin etkin olarak aranıp en verimli biçimde çevresel değerlerimizi de gözetecek şekilde işletilerek ülkenin kalkınmasına, toplumsal refahın arttırılmasına hizmet eden; işçi sağlığı ve iş güvenliğini gözeten, bilimsel teknik esaslara uygun bir Maden Kanunu`nun ancak bu alanda faaliyet gösteren biz mühendis meslek odalarının katılımı ile mümkün olabileceğini vurguluyoruz.
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
TMMOB Maden Mühendisleri Odası
24 Ağustos 2020, Ankara