(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
<BR><BR>19 YILINDA; 17 AĞUSTOS 1999 BÜYÜK MARMARA DEPREMİ
 UNUTMADIKUNUTTURMAYACAĞIZ



19 YILINDA; 17 AĞUSTOS 1999 BÜYÜK MARMARA DEPREMİ UNUTMADIKUNUTTURMAYACAĞIZ

19 yıl önce; 17 Ağustos 1999 tarihinde saat 03:02`de Richter ölçeğine göre 7.4 büyüklüğünde olan ve 45 saniye devam eden, binlerce insanımızın ölümüne ve yaralanmasına, milyarlarca liralık mal kaybına neden olan büyük Marmara Depremini yaşadık.

Bu deprem; aktif bir deprem kuşağında bulunan ülkemizde, deprem ve afetlerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de olacağının bilimsel bir gerçek olduğunun  göz ardı edilmeden, afetlere karşı hazırlıklı olmamız depremle yaşamayı öğrenebilmemiz için bir tarih olmuştur.

Ülkemizin büyük bir bölümü birinci derece risk taşımasına ve sık aralıklarla büyük şiddetli depremler yaşanmasına rağmen, sağlıklı ve güvenli yapı üretim sürecinin güvencesi olan Odaların yaptığı kamusal denetim devre dışı bırakılmıştır.

Yapı ruhsatlarına esas zemin ve temel etüt raporlarının kontrolü ve gerekli durumlarda yerinde kontrolü/takibi belediyelerde çalışan Jeofizik Mühendisleri tarafından yapılmaktadır. Ancak belediyelerde yeterli miktarda Jeofizik Mühendisi bulunmadığından, raporların doğru ve tam denetiminin yapılamadığı  bir gerçektir.

 "Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği" ile tanımlanan zemin ve temel etütlerindeki jeofizik mühendisliği hizmetlerinin denetimli, kontrollü ve yüksek kalitede yürütülmesi ve  İnsanların en doğal hakkı olan deprem güvenli binalarda yaşam hakkı için, her belediyede en az bir jeofizik Mühendisi istihdam edilmelidir.  

Deprem zararlarının en aza indirilmesinde, uygun yerleşim alanlarının belirlenmesi ve zemine uygun bina üretimi kadar, mevcut yapı stokunun depreme karşı dayanıklılık kontrolünün yapılarak, yapının durumuna göre güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması önem arz etmektedir.

Riskli binaların taranıp tespit edilmesinde, yapıya hasar vermeden binanın dayanıklılığını inceleyen Jeofizik Mühendisliği yöntemlerinden yararlanılmalıdır.

Jeofizik Mühendisleri; elektronik cihazlar kullanarak yapıya hiçbir zarar vermeden yapı görüntülerini çıkarmakta ve bu görüntüleri yorumlayarak yapı hakkında bilgi vermektedir.

18 Mart 2018 tarih ve 30364 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete`de, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından; "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği" yayımlanmıştır.

Yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapım ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek amacıyla çıkarılan bu yönetmelikte alternatif jeofizik yöntemler göz ardı edilmiştir.

Bu yönetmelik gerekli bilimsel yaklaşımı taşımaması açısından eksiktir. Daha ekonomik ve bu araştırmalar için özel olarak geliştirilmiş jeofizik yöntemleri kullanmaması açısından kamu yararından yoksundur. Jeofizik Mühendislerinin hizmetlerine yer verilmemiştir. Amacına ulaşması için yönetmelikteki  eksikliklerin giderilmesi ve yanlışların düzeltilmesi gerekmektedir.

06 Haziran 2018 tarih ve 30443 sayılı Resmi Gazetede, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, Haziran ayı başında TBMM tarafından çıkarılan İmar Affı ile ilgili Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar tebliği yayımlanmıştır. Kaçak olarak yapılmış ve mühendislik hizmeti almamış olan binalara af getirilmiştir.

Mühendislik hizmeti almayan yapı stokumuzun güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması gerekirken, kaçak olarak yapılan yapılara imar affı getirilerek deprem güvenliğinin yapı sahibinin kendi beyanına bırakılması, sağlıklı bir kentleşme anlayışının yok sayılması, depremle iç içe yaşayan ülkemizde kabul edilebilir bir durum değildir.

Toplum olarak yaşanan depremleri unutuyoruz. Ancak doğa depremlerle, heyelan taşkın ve sellerle sürekli kendini hatırlatmaya devam ediyor. Türkiye bir deprem ülkesidir. Depremler her an olabiliyor. Depremler gerçekleşmeden, halkımızın deprem konusunda  bilinçlendirilmelidir.

Deprem, doğal bir olaydır. Deprem oluşumu önlenemez  ve engellenemez. Sağlıklı ve güvenli kentleşmeler için, mühendislik bilimine uygun, bilime ve bilgiye dayalı olarak sağlam zeminlerde sağlam binalar yapılmalıdır.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak 17 Ağustos`u unutmayacağız, unutturmayacağız. Halkımızın daha iyi yerleşim alanlarında ve daha güvenli yapılarda yaşama hakkını hep savunacağız.

Yaşadığımız depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

17.08.2018

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

XVII. DÖNEM YÖNETİM KURULU 

Okunma Sayısı: 224