(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU

BASINA VE KAMUOYUNA;
LİNYİT SAHALARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde kabul edilen, 12 Temmuz 2012 tarih ve 28351 sayılı Resmî Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren, 6353 sayılı "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"a; MADDE 16-4/6/1985 tarihli ve 3213 sayılı Maden Kanununa aşağıdaki geçici madde eklenmiştir ve böylelikle ruhsatı kamu kuruluşlarına ait olan linyit kömürü sahalarının özelleştirilmesi amacıyla Özelleştirme İdaresine devri sağlanmıştır.

"GEÇİCİ MADDE 20-2840 sayılı Kanuna ekli listedeki linyit ruhsatları ile daha sonra bu sahalarla birleştirilmek suretiyle 2840 sayılı Kanun kapsamına dahil olan linyit sahaları, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanuna göre Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirilir."

2172 sayılı yasa ile devletleştirilen, daha sonra 2840 sayılı yasa ile devlet eliyle işletilecek madenler kapsamına alınan linyit sahalarının, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında özelleştirilmesini sağlayan bir hüküm, torba yasa içine eklenmiştir.

İthal doğalgaz nedeniyle birincil enerji tüketiminde dışa bağımlı olmamız, önemli bir arz güvenliği riski oluşturmaktadır. Ülkemiz enerji ihtiyacının %20‘si, yerli linyit kaynaklarımızdan karşılanmaktadır. Artık dünyada stratejik bir öneme sahip olduğu kabul edilen linyit yataklarının, yapılacak özelleştirmelerle uluslararası şirketlerin tekeline terk edilecek olması, başta enerjide dışa bağımlılığı ve arz güvenliği riskini daha da arttıracaktır. Ayrıca bölgesel kalkınmayı ve istihdamı olumsuz etkileyecektir.

Enerjide arz güvenliği riski, ancak ulusal kaynaklara dayalı enerji planlaması ve yerli kaynaklarımızın daha fazla değerlendirilmesi ile azaltılabilecektir.

TKİ ve EÜAŞ gibi ruhsatı kamuya ait linyit sahaları, ülkemiz enerjisinin stratejik güvencesidir. Özelleştirme sonucunda, ulusal kaynağımıza dayalı bu güvencemiz de ortadan kalkacaktır.

Bugüne kadar yapılan özelleştirmelerde yaşanan olumsuz sonuçlar, linyit sahalarında yapılacak özelleştirmelerde de yaşanacaktır. Özellikle güvenli bir linyit işletmeciliğinden uzaklaşılacak, Bursa-Mustafakemalpaşa ve Balıkesir-Dursunbey ocaklarında grizu patlaması, Afşin-Elbistan Çöllolar açık işletmesinde oluşan heyelan vb. kömür madeni kazalarında verilen acı kayıplarımızın benzerleri, kamuya ait linyit sahalarının özelleştirilmesiyle de karşımıza çıkabilecektir. Bunun yanı sıra işsizlik önlenemeyecek, ücretler ve sosyal haklardaki azalmalar kaçınılmaz olacaktır.

Fosil yakıtlar içerisinde en yaygın olanı kömürdür. Yapılan araştırmalarda; kömürün dünya birincil enerji arzı içinde en yüksek oranda kullanılacağını ve bunun artarak devam edeceğini göstermektedir.

Bu nedenle hayati bir önem taşıyan linyit sahalarımızın özelleştirme yerine devletin elinde kalması, uzman kamu kurumu ve kuruluşları tarafından işletilerek ekonomiye kazandırılması, ülkemizin enerji politikası açısından daha doğru olacaktır. Aksi takdirde yeniden tesis edilemeyecek kayıpların yaşanması gerçeği ile karşı karşıya kalınacaktır.

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
XIV. DÖNEM YÖNETİM KURULU

Okunma Sayısı: 1177