(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr
tmmobjfmo@hs01.kep.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
BASINA VE KAMUOYUNA;0107 MART DEPREM HAFTASI

BASINA VE KAMUOYUNA;0107 MART DEPREM HAFTASI

Ülkemiz, dünyanın en etkin deprem kuşakları üzerinde yer almaktadır. Ne zaman nerede bir depremin olacağını kestirmek güç olsa da, her an ülkemizin herhangi bir yerinde orta büyüklükte veya yıkıcı nitelikte bir depremin olma olasılığı çok yüksektir. Orta büyüklükte meydana gelen depremlerin bile kırsal alanda bulunan yapı stokunda oldukça büyük oranda hasar meydana getirdiği gerçeği ortadadır.

Bunun nedeni; yer seçiminden yapı tasarımına, yapı üretimi ve denetimine kadar sağlıklı bir sistemin kurulmamış olmasındandır. Yer seçimi, yapı tasarımı, üretimi ve denetimi aşamalarında mühendislik biliminin, bilgisinin gerekleri tam olarak yerine getirilmediği sürece, meydana gelecek depremlerde ciddi mal ve can kayıplarının yaşanacağı unutulmamalıdır.

Depremler ve doğal afetler dünyamızın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Toplumda deprem bilincinin oluşması ve deprem öncesi sırası ve sonrası hazırlıklı olunması, deprem tehlikesinin kamuoyunun gündeminde kalması amacıyla her yıl 01-07 Mart tarihleri arası Deprem Haftası olarak kutlanmaktadır.

Her yıl düzenlenen, 01-07 Mart Deprem Haftası etkinlikleri; yakın tarihte yaşadığımız 17 Ağustos 1999 7.4 büyüklüğünde Marmara Depremi, 12 Kasım 1999 7.2 büyüklüğünde Düzce Depremi, 19 Mayıs 2011 5.9 büyüklüğünde Simav Depremi, 22 Eylül 2011 5.4 büyüklüğünde Erzincan-Kemah Depremi, 23 Ekim 2011  7.1 büyüklüğünde Van Depremi ve 09 Kasım 2011 5.6 büyüklüğünde Van-Edremit Depremlerindeki can ve mal kayıplarını, yaşadığımız büyük acıları ve ülkemizdeki deprem gerçeğini unutmamak ve unutturmamak için yapılmaktadır.

Kamu yararı, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı açısından, mühendislik hizmeti almayan binalara ruhsat verilmemesi ve projelere uygun yapılmayan binalar için çıkarılan  imar affının geri çekilmesi depremlerde can ve mal kaybının ve büyük acıların yaşanmaması için büyük önem taşımaktadır.

Ülkemizde yapı stokunun %60`ı kaçak veya kurallara aykırı, yeterli teknik hizmet almadan yapıldığı bilinmektedir.

İmar barışı kanunundan  faydalanan yapılar ve mevcut yapı stoku incelenmeli ileride büyük acılar yaşamamak için  gerekli önlemler alınmalıdır.

Deprem Yönetmeliğine aykırı olarak yapılan, ruhsatsız ve kaçak yapıların önünü açan deprem riskini yok sayan, mühendislik hizmeti almayan binalara imar affının getirilmesi kabul edilemez bir durumdur.

Depremleri önlemenin mümkün olmadığını, ancak zararlarını azaltmanın uygun yer seçimi ve güvenli yapılar yapılarak mümkün ve bizim elimizde olduğu hususunda tolum bilinçlendirilmelidir.

18 Mart 2018 tarih ve 30364 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete`de, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından; "Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği" yayımlanmış ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

 

Bu yönetmelikte, kamu yararı ve bilimsel esaslar göz ardı edilmiş ve Jeofizik Mühendislerinin hizmetlerine tam olarak yer verilmemiştir. Amacına ulaşması için yönetmelikteki  eksikliklerin giderilmesi ve yanlışların düzeltilmesi gerekmektedir.

 Mühendislik yapılarına hasar veren en önemli doğal olay depremlerdir. Depremlerin hareketi statik değil dinamiktir. Dinamik parametrelerin belirlenmesi depreme karşı dirençli yapıların projelendirmesinde önem arz etmektedir. Dinamik parametreler Jeofizik Mühendisleri tarafından hesaplanmaktadır. Depreme dayanıklı yapı tasarımı için zemin etütlerinde mutlaka jeofizik mühendisliği hizmetleri yar almalıdır.

İnsanlarımızın depreme dayanıklı binalarda yaşaması, can ve mal kayıplarının en aza indirilmesi için, imar planına altlık teşkil edecek jeolojik-jeofizik-jeoteknik etütler yapılmadan yeni yerleşim yerleri belirlenmemeli ada ve parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemeli, riskli alanlar imara açılmamalı, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, niteliksiz yapı üretimi engellenmelidir.

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası olarak; Ülkemizin dünyanın en etkin deprem kuşaklarında yer aldığını, fay hatlarının geçmişte birçok yıkıcı depremlere neden olduğunu, sessizliğini koruyan ve enerji biriktirmekte olan aktif fay zonlarında  meydana gelecek depremlerde can ve mal kaybının olacağı gerçeğini, ülkemiz "DEPREM GERÇEĞİNİ" unutmayacağız, unutturmayacağız.

Bugüne kadar meydana gelen depremlerde yaşamını yitiren vatandaşlarımızı saygıyla anıyoruz.

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

XVII. DÖNEM YÖNETİM KURULU  

Okunma Sayısı: 288