657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU TASARISI HAKKINDAKİ ODAMIZ GÖRÜŞÜ
657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNU VE BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI, SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI HAKKINDAKİ ODAMIZ GÖRÜŞÜ
Önceki hükümetler tarafından değiştirilmesi için çaba gösterilen Devlet Memurları Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Tasarısı, iktidar tarafından 9 Haziran 2010 tarihinde kamu oyuna sunulmuş, 29 Kasım 2010 tarihinde de TBMM ‘ne kanun taslağı olarak getirilmiştir. Birçok ana konuları içerdiği için böyle karmaşık bir kanun taslağı "TORBA YASA" olarak lanse edilmiştir. Herhalde bu torba yasasına "ÇORBA YASA" denilse, daha uygun olabilir miydi ? Çünkü hangi maddenin eşdeğeri hangi madde ile değiştiği hem beyni hem de yargıyı karıştıracaktır. Gerçi kadın hakları ile ilgili, izin hakları, özürlü çalışanlar ve bazı konularda olumlu ve iyileştirici maddelerin görülmesi sevindirici olmakla beraber tasarı genel olarak, üzerinde fazla araştırma yapılmadan ve geniş kitlenin bilgisine indirilmeden taslak haline getirilmiş olması, birçok maddenin toplum ve emekçi kesime olumsuz sonuçlar doğuracağı izlenimi vermiştir. Bu olumsuzlukları aşağıda öz olarak belirtmeye çalışacak olursak;
Tasarı her telden çalmaktadır. Belki de bu nedenle "TORBA YASA" denilmiştir. Her ne şekilde olursa olsun hazırlanma, kamu oyuna sunulma ve meclise geliş biçimi katılımcılıktan, toplumculuktan, demokratiklikten, bilgilendirilme akışından, örgütçülük anlayışından yoksundur.Yeni Dünya Sistemine (neo-liberalizm) geçiş amacı hedeflenerek AB kriterlerine uyum sağlama bahanesi güdülmüş ise de asıl amacın, mevcut güvenceli 657 sayılı yasa ile çalışan Devlet Memurlarının tasviyesi olduğu belirlenmiştir.Çünkü Kamuda Uzman ve Uzman yardımcılığı adı altında yeni kadro ihdas edilmesi oluşturularak bakanlıklara ve kurumlara atamaların yapılması sağlanacak ve eski 657 sayılı kadrolar dolaylı olarak kaldırılacaktır.
Özelleştirmenin başka bir sistemi olan özel şirketlerde çalışan görevlileri devletin üst kademesindeki Müsteşar, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcıları, Daire Başkanı, Müdür ve Şef gibi kadrolarda istihdam edilmesi düşünülmüştür. Aynı zamanda Belediye Başkanlığı gibi, Belediye ve Genel Meclis üyeliğinde, kurumsal fonlarda çalışan elemanlarada devletin üst kademesinde 1,2,3 ve 4‘ üncü derecedeki kadrolarda görevlendirilmeyi kolaylaştırmıştır. Bu durum yandaş ve belkide nitelikli olmayan eleman ihdasını ve kadroların siyasallaşmasını sağlayacaktır. Siyasal iktidarın "Kadro Kaldırma Yetkisi" ile getirmek istediği taslağa göre; Kadrosu kaldırılan memurlar altı ay içerisinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanmaları ve bunlardan müdür ve daha üst kadrolar için danışma ve denetim işlevleriyle ilgili kadrolara atanır ile ilgili 75‘inci madde kesin sınır olmadığı gibi, keyfi bir kadro ile ihdas edilmesi ve yandaşlarının üst düzey bürokrasi kadrolarına rahatlıkla geçiş hedeflenmiştir.
İş verenden bağımsız örgütlenen memur sendikaları, kendi üyelerinin aidatları ile ayakta kalmakta ve haklarını aramaktadırlar. Bu yasa ile üye aidatları mevcut iktidarlar tarafından ödenmesi yasallaştırılarak sendika gücünü zayıflatma amacının güdüldüğü hedeflenmektedir. Yine diğer çalışan emekçi kesim olan işçi haklarında da olumsuzluklar içeren maddeler getirilmektedir. Örneğin; Taşeron sistemi ile çalıştırılmak istenen emekçiler için 4B-4C, geçici, sözleşmeli, mevsimlik gibi güvencesiz maddelerin getirilme hedefini gösterebiliriz. İl özel idareleri ile belediyelerde sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli EğitimBakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatında sürekli işçi kadrosuna atanır maddesi "Yandaşları al, diğerlerini sür" taktği amaçlanmıştır.Yine Torba yasasının ilgili maddesine göre, mevcut yasada yürütülen sicil değerlendirme sistemi yerine "Ödül" ile "Disiplin" eksenine bağlı "Performans Değerlendirme Sistemi" getirilmesi öngörülmektedir. Takım oyunu olan kamu hizmeti, amirlerinin subjektif değerlendirilmesi ile at yarışı oyununa indirilmeye çalışılmaktadır. Bu durum kamu hizmetlerinin asıl amacı olan üretkenlikten çok işgüzarlık eksenine doğru gidileceği endişesi doğuracaktır. Eğer Kamuda bir takım oyunu yanlış veya doğru üretiliyorsa bu durum bir üst amirlerinin becerisine, yetersizliğine, bilgisine ve güvenine bağlamak daha doğru olacaktır.
Taslağın "vergi affı" maddesi de adaletsizlik ve haksızlık içermektedir. Vergisini zamanında veren cezalandırılıyor, vermeyen ödüllendirilmiş oluyor.
SONUÇ: Çalışanların hak kayıpları ve Sosyal Devletin Tasviyesi hedeflenmiş olan Torba yasa adı altındaki Çorba yasanın okyanustaki Buzdağları gibi deniz üzerinde görüntüye hoş gelen buzullar, topluma ve kamu emekçilerine olumlu olabilecek bazı maddeler içermektedir.(izin, çalışan hanımların ve özürlü görevliler ile ilgili), Buzdağı‘nın altında ise ucu gözükmeyen, ne olacağı net olarak bilinmeyen, topluma olumsuz sonuçların yansıyacağı izlenimini veren maddeler içermektedir.Bu nedenle bu önemli tasarının Üniversiteler, Sivil Toplum Örgütleri, Kamu Sendikaları, Kurumlar, Dernekler, Odalar, Resmi Kuruluşlar, Akademisyenler ve Diplomatların oluşturabileceği çok geniş katılımlı daha ayrıntılı, özgürce tartışılarak ele alınıp, topluma ve emekçi kesimin yararına olacak şekilde sonuçlandırılması çok yararlı olacağı düşüncesindeyiz.
TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
XIII. DÖNEM YÖNETİM KURULU