(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr
tmmobjfmo@hs01.kep.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
23 EKİM 2011 VAN DEPREMİNİN 1 YILDÖNÜMÜ

23 EKİM 2011 VAN DEPREMİNİN 1 YILDÖNÜMÜ

23 Ekim 2011 tarihinde yerel saat ile 13:41‘ de Van ili Tabanlı köyünde 7.2 büyüklüğünde meydana gelen ve 25 saniye süren depremde 604 kişi, 17 gün sonra 9 Kasım 2011 tarihinde Van-Edremit civarında meydana gelen depremde 40 kişi yaşamını yitirmiştir.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, yıkık ağır hasarlı afetzede sayısı 39804 aile, iş yeri ağır hasarlı afetzede sayısı 3606 aile ve köylerde ahırları yıkık ağır hasarlı olan afetzede sayısı 9728 dir. Bu depremler insanlar üzerinde hem piskolojik, hem sosyal, hem ekonomik, hem de fiziki anlamda büyük bir tahribata sebep olmaktadır.   

17 Ağustos 1999 Marmara depreminin ardından, 12 yıl geçmesine rağmen 23 Ekim 2011 yılında Van Depreminde yaşananlar, Marmara depremindeki gibi birbirinin benzeri olmuştur. Depremin yıkıcı etkisini önlemek için gerekli olan zemin etütleri (Jeofizik-Jeoteknik) çalışmaları ilgili meslek disiplinleri tarafından ortak yapılmamış, depreme dayanıklı binalar inşa edilmemiş olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca deprem sonrası kriz iyi yönetilememiştir.

Ülkemizin büyük bir bölümü deprem riski altındadır. Depremin bir doğa olayı olarak her an karşımıza çıkacağı bilinen bir gerçektir. En son 2011 yılında yaşanan orta büyüklükteki; Simav, Tekirdağ, ve Elazığ Depremleri ile,  büyük; 23 Ekim 2012  Van ve 9 Kasım 2012   Van-Edremit Depremleri en yakın örneklerdir.

Depremlerden ve diğer bütün afetlerden korunma hakkı, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkı en temel insan hakkıdır. Aktif deprem kuşağında bulunan ve deprem riski altında yaşayan ülkemizde; yasa dışı yapılanmanın önüne geçilmeli, bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı, niteliksiz yapı üretimi engellenmelidir. İmar planına altlık teşkil edecek Jeofizik-Jeoteknik etütler yapılmadan yeni yerleşim alanları belirlenmemelidir. Parsel ve ada bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir uygulamaya ruhsat verilmemelidir.  Belediyelerde mühendislik sismolojisi yapılmamış zemin etüt raporları kabul edilmemelidir.

Afet riski altındaki alanlar ile riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, sağlıklı ve güvenli yaşama usul ve esasları belirlemek amacıyla çıkarılan " Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun" 31 Mayıs 2012 tarihinde, " Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliği"  4 Ağustos 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Riskli yapı tespitinde jeofizik mühendislerinin görev alması şeklinde çok yerinde ve kamu yararını gözeten bir düzenleme yapılmıştır. Ancak Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca Jeofizik Mühendisleri Odasınca düzenlenmiş Büro Tescil Belgesini alma şartının getirilmemesi bir eksikliktir.

3030 sayılı Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği‘nde, 03 Nisan 2012 ve 14 Nisan 2012 tarihlerinde bürokrasiyi azaltma gerekçesi altında yapılan değişiklikler ile, Odamız tarafından verilen ve projelere imza atan proje müellifliği üstlenen kişilerin mesleki faaliyette bulunma hakkının olup olmadığını da kontrol etmeye yarayan belge kaldırılmış, yerine bu kişilerin taahhütnameleri konulmuştur.

Bu durum Meslek Odalarının üyeleri üzerindeki denetimini kaldırmakta, kamunun güvenilir mühendislik hizmeti almasını engellemektedir. Değiştirilmediği müddetçe telafisi güç sorunlara yol açacaktır. Bu kararın tekrar gözden geçirilerek düzeltilmesi gerekmektedir.

Deprem öldürmez, bina öldürür. Deprem hasar, zarar, can ve mal kayıplarının azaltılmasının tek yolu, mühendis, mimar ve şehir plancılarının ortak katkı ve gayretleriyle depreme dayanıklı yerleşim alanlarının tespit edilmesi ve yapıların üretilmesidir. Bunun için deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalara ilişkin insan odaklı ve kamu yararı gözeten ulusal bir deprem politikası oluşturulmalıdır. Gerekli yasal düzenlemeler yapılmalı, yasaların uygulanması sağlanmalı, sağlıklı ve güvenli yapı üretimi için Meslek Odaları‘ nın ve Kamu Kuruluşları‘ nın denetimi etkinleştirilmelidir.

Depremi unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.

23.10.2012

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
XIV. DÖNEM YÖNETİM KURULU

Okunma Sayısı: 906