(+90) 312 418 82 69

jfmo@jeofizik.org.tr

Milli Müdafaa Caddesi NO:10/7

06650 Kızılay/ANKARA
MENU
17 MART DEPREM HAFTASI BASIN AÇIKLAMASI VE GAZETE İLANI

17 MART DEPREM HAFTASI BASIN AÇIKLAMASI VE GAZETE İLANI

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
İZMİR ŞUBESİ

DEPREM ve SİSMOLOJİ KOMİSYONU

BASIN AÇIKLAMASI

1-7 MART 2013 DEPREM HAFTASI

Bir deprem ülkesi olan Türkiye, bu jeolojik avantajını, deprem bilinci hâlâ oluşturulamamış olan halkıyla afete dönüştürmüş, pek çok can ve mal kaybına yol açan zararlara uğramıştır. Daha pek yakında meydana gelen ve halen hafızalardan silinmeyen 17 Ağustos 1999 (Mw=7.4) Kocaeli ve 12 Kasım 1999 (Mw=7.2) Düzce-Bolu depremlerinde 20 000 civarında can kaybı ve milyonlarca TL‘lik mal kaybıyla karşılaşmıştır. O günlerde zirvede olan kamuoyu hassasiyeti, maalesef depremlere özgü bir toplum psikolojisinin gereği olarak bu günlerde, sözkonusu travmayı bizzat yaşamış olan vatandaşlarımızın dışında önemini kaybetmeye yüz tutmuştur. 19 Mayıs 2011 (ML=5.9) Simav-Kütahya ve 23 Ekim 2011 (Mw=7.1) Tabanlı-Van depremleriyle kamuoyu tekrar irkilmiş, halkımız bunların kattığı üzüntü ve ülkemizin deprem özelliği gereği devam eden günlük onlarca küçük depremle birlikte yaşamını sürdürmektedir. Düzenlenen deprem haftaları ve benzer etkinlikler, deprem tehlikesi ve konusunun kamuoyu gündeminde kalmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Türkiye‘nin tamamı bir deprem ülkesidir. Deprem ülkesinde yaşamak bir ayrıcalıktır. Ülkemizdeki verimli ovaların, dünyanın en güzel içeceği olan içme sularının nedeni depremlerdir. İzmir, Aydın, Manisa ve çevresi; böyle bir deprem ülkesinin deprem yönünden en aktif bölgesinde yer almaktadır. Bu şehirler, deprem cihazlarınca algılanan günde ortalama 20 deprem geçiren bir mikro-sarsıntı sürecine sahne olmaktadır. Depremden kaçmanın mümkün olmadığı gerçeğinden hareketle çıkar yol, deprem bilinciyle ve depreme dayanıklı yapılarda yaşamaktan geçmektedir. Depreme dayanıklı yapı, bir büyük deprem sonrası içinden canlı olarak çıkılabilen yapıdır. Bunun için yapılması gereken de toplumun deprem eğitimine devam etmek, yerel yönetimlerin merkezî idarenin de desteğini alarak kentsel dönüşüm projelerine hız vermesi, binaların dinamik zemin koşullarının iyi bilindiği yerlere ve bina-zemin uyumunun sağlanarak yapılması, sıkı denetimden vazgeçilmemesidir. Ve, bir deprem ülkesinde hiç unutulmaması gereken bir gerçek de deprem bilincinin, bir temel eğitim işi olduğudur.

"1-7 Mart 2013 Deprem Haftası" münasebetiyle, tüm halkımıza, deprem bilinciyle geçen sağlıklı bir yaşam, depremlerin getirdiği avantajlara karşı bilinçli bir farkındalık diliyoruz.

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI
İZMİR ŞUBESİ

Okunma Sayısı: 1640