EMEKÇİ KADINLARIN BİRLİK DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ OLAN

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü ülkemizde 95 yıldır kutlanmaktadır. 12 Eylülle birlikte yasaklanan 4 yılı sayarsak 91 yıldır.

Rakamların ya da kutlama törenlerinin, toplantıların, 8 Mart Emekçi Kadınlar günü çaylarının pek de anlamlı olmadığı zamanlardayız.

Cumhuriyetimizin kuruluşunda büyük emekleri olan evimiz-ocağımızın temel direği, doğumdan ölüme kadar hayatın her anında varlıklarını hissettiğimiz analarımız, bacılarımız, eşimiz ve kızlarımız, yani kadınlarımız; her türlü şiddeti ve ayrımcılığı en ağır şekilde yaşamakta, baskıya uğramakta, taciz edilmekte ve cinayete uğramaktadırlar.

İnsan hakları evrensel bildirgesi ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bulunan kadının, insan haklarını tanımak ve geliştirmek ve ayrıca kadına yönelik şiddeti önlemek; uluslararası kuruluşların, siyasi iktidarların ve devletlerin olduğu kadar hepimizin sorumluluğundadır.

Kadınların insanca muamele görmesi en az erkekler kadar özgürlüklere sahip olması aynı zamanda temel bir insanlık hakkıdır.

Aile içi şiddet, tecavüz, töre cinayetleri ve çocuk gelinler utancının, her türlü ayrımcılığın son bulması için kadın erkek birlikte mücadele edilmelidir.

 "Hak alınmaz, kazanılır" düsturunu benimsetemiyoruz, çünkü bize de hiç anlatılmadı.

Fıtratında sadece anne olmayı değil, daha binlerce şeyi aynı anda yapabilmeyi, organize edebilmeyi barındıran kadın; hem evde, hem arazide, hem ofiste, hem de sosyal hayatta zarar görmeden yaşabilmeli aslında. En azından bu gücü ve inancı bulundurmalı kendinde.

Bizler kızlarımıza, kardeşlerimize, iş arkadaşlarımıza bu ülkede kadın olarak yaşamayı öğretmeli gerekli desteği her zaman vermeliyiz. Hayatta nasıl dik ve kuvvetli durulur, örnek olmalı cesaretlendirmeliyiz.

Çünkü Emekçi Kadınlar günü biz var oldukça anlamlanacak.

Yarının kuvvetli kadın mühendisleri ve tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!!!

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası

XVI. Dönem Yönetim Kurulu